15 Ocak 2019 Salı

En Tehlikeli 3 Alternatif Tedavi Yöntemi


William Shakespeare, “aşkta olduğu gibi, dostluklarımızda da, bildiklerimiz ile değil, cahilliğimiz sayesinde daha mutlu oluruz” dediğinde belki de çok haklıydı. Bu alıntı, belli bakış açılarından bakıldığı zaman, gerçekliğin bir kısmını göstermek ile birlikte, uygulanmaması gereken başka alanlarda vardır. Bu alanlar hem fiziksel hem de psikolojik olarak sağlığımızla ilgilidir. Böyle alanlarda, başka bir alternatif olamaz. Bunu ne kadar erkenden öğrenirsek o kadar iyi olur.

Bu manada, psikolojik tedavinin alternatifleri gibi davranan, yalnızca onları uygulayan kişilerin bir artı elde edebildikleri hayali bilgiden değil, bilimsel bilgiden söz ediyoruz. Yanlış alternatifler, yalnızca bazı hastalıklara sebebiyet vermek ile kalmaz, aynı zamanda onları, daha sonraki tedavilere karşı daha dirençli bir hale getirerek, hastanın iyileşme enerjisini ve umudunu azaltır.
İyi eğitim almış ve bilgili psikologların, hastalar ile yaptıkları seanslar boyunca uyguladıkları tekniklerin faydasının, yapılan çalışmalarla doğrulanmış olduğunu unutmayın. Bu teknikler, herkes için mükemmel olamamakla birlikte, sürekli olarak kullanılmalarının kesin nedenini, herhangi bir alternatiften daha iyi olmalarıdır. Psikoloji, diğer pek çok alanda olduğu gibi, hastaların kafasını karıştıran ve kendi itibarını zedeleyen haksız bir rekabete sahiptir.

Zararlı alternatif psikolojilere ilişkin üç örnek

1. Yeniden doğma terapisi

Julie Ponder ve Connell Watkins, evlat edinilmiş çocuklarda bağlanma sorunlarının olduğunu tespit etmişlerdir. Bunun sebebi, anneyle biyolojik bir bağın kurulamamasıdır. Çocuğu yeniden ana rahmine döndürerek, “yeniden doğmalarını” ve böylece kopmuş olan bağların yeniden kurulabileceği şeklinde temellenen bir tedavi şeklidir.
Gerçekte ise, bu “alternatif psikoloji” nin uygulanması, on yaşındaki bir kızın ölümüyle sonuçlanmıştır. “Yeniden doğum” terapisi, kız çocuğunubir çarşafa sararak, ana ‘rahmine’ dönme seansını içeriyordu. Bu süreç, psikolojik olarak çılgın bir işkence halini almış, üzerinde oturan dört yetişkinin ağırlığını kaldıramadığı için boğulan kız çocuğunun yaşamını kaybetmesi ile sonuçlanmıştır.
Bu ‘barbarca’ terapi, kız çocuğunun saçlarının kesilmesini, onun manipüle edilmesini ve vücudunu deli gibi sallanmasını içerirken, zavallı kız çocuğu saatler boyu ayaklarıyla yeri dövmüş, bir saatten sonra hareket etmeyi bırakmıştır. Tüm bu çılgın terapi, tekrar bir anne rahmi algısı yaratıp, kızın annesi ile biyolojik bir bağ kurmasını amaçlamıştır.
Akabinde, Ponder ve Watkins suçlu bulunup, ölümle sonuçlanan çocuk istismarı nedeniyle 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Terapi seanslarının videoları, sözüm ona alternatif terapinin zulmünü göstermek için yeterli birer kanıt teşkil ettiği için, duruşma sadece iki hafta sürdü.

Psiko-enerjetik terapi

Hızlı bir şekilde kaçınmamız gereken bir diğer tehlikeli alternatif terapi yöntemi, Dr. Jordan Weiss’in geliştirdiği “psiko-enerjetik” psikolojidir. Bu doktora göre, beden ile ruh arasındaki uyumlu ilişki ve dördüncü boyut arasında, bütüncül bir çalışma yoluyla bağlantı kurabileceğiniz, insan zihninin sınırsız kapasitesi bulunmaktadır.
Vücudu ve zihni, evren ile eşleştirmek bahanesiyle Dr. Weiss, kadın hastalarına vajinal masaj yapmayı, elbiselerini durduk yere çıkarmalarını teklif edip, uyuşturucu maddeleri içeren reçeteleri yazmıştır. Tahmin edebileceğiniz gibi, iki hasta bu doktorun uygulamalarından şikayetçi olmuş, akabinde doktorun tıbbi lisansını da iptal edilmiştir. Bu arada, bu hastalar ilk başta görülen rahatsızlıkları ve Weiss’in neden olduğu diğer hastalıklar için tedavi olmuştur.

3. Canlandırıcı terapi

Dr. Dicke, cinsel istismar kurbanlarını tedavi etmek için “canlandırıcı” teorisini geliştirmiştir. Hastalarına, hatıralarını ve endişelerini yeniden şekillendirebilmek için, çok acı çektikleri birçok ayrıntı ve tecrübeyi mümkün olduğunca hatırlamaları gerektiğini belirtmiştir. Hatta iş, hastalarının duygularını daha iyi anlamak için, o travmatik olayların yeniden canlandırılma noktasına kadar geldi.
Bununla birlikte, bu terapinin içeriği tamamen farklıydı. Hastalar elbiselerini çıkartıp, cinsel saldırı sırasında maruz kaldıkları duruşları ve pozisyonları taklit etmek zorunda kaldılar. Hatta doktorun kendisi bile “gösteriye” katıldı.
Son olarak, bir hastanın ebeveynlerinin şikayeti üzerine, Dicke terapisinin etkinliğini güvenilir bir şekilde devam ettiremedi. Bir psikolog olarak ruhsatı iptal edilip, tedavi ettiği kişilerin sağlık durumlarında hiç bir iyileşmeye yardımcı olamadığı görülmüştür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MERHABA ARKADAŞLAR YORUMLARINIZ BENİM İÇİN KIYMETLİDİR. YORUMLARINIZI BİZLERLE PAYLAŞMAYI UNUTMAYINIZ