11 Ocak 2019 Cuma

Bitkilerle Tedavi Neden İstenmeyen Olaylara Yol Açabilir?


Yasal olarak her ilacın üzerinde gerekli bilgiler etiketlenmiş halde yer alırken “diyetsel destek ürünler” adı altında kullanıma sunulan bitkiler ve bitkisel ürünlerde böyle bir zorunluluk yoktur ve denetimsiz satılabilmektedirler.
Bazı laboratuvarlarda tıbbi nitelikli bitkilerin bileşenleri, etkinlikleri, farmakokinetikleri, yan etkileri hakkında çalışmalar yapılıyor olmakla birlikte bunlar yeterli değildir, çünkü doğada tıbbi amaçlarla kullanılan çok sayıda bitki türü bulunmaktadır, bunların her birinin bütün yönleriyle incelenebilmesi, özellikle güvenilirlik testlerinin uzun süre gerektirmesi nedeniyle oldukça zordur. 
Fitoterapinin istenmeyen sonuçlara yol açmasında, bitkinin sistematik açıdan teşhis ve adlandırılmasında yanlışlıklar yapılabilmesi önemli bir etkendir. Bitkinin sadece dış görünüşüne göre teşhis yapmak morfolojik benzerlikler nedeniyle büyük hatalara sebep olabilir. Örneğin çok zehirli baldıran otunun yaprakları maydanoza benzemektedir. Doğadan toplanan bitkinin tanımlanması (teşhisi) doğru olsa bile isim etiketlemesi yanlış yapılmış olabilir. Ayrıca bir bitki türünün alttürleri çok farklı bileşenler içerebilir. Bu nedenle sadece tür bazında değil alttür bazında da bilimsel doğru teşhis çok önemlidir. Adlandırmada başlı başına bir problemdir ve bilimsel adların halk arasında kullanılan eş anlamlıları karışıklığa neden olmaktadır. Bir bitkinin dört çeşit adı olabilir: Yerel yaygın bilinen ismi, literatürde geçen ismi, Latince farmakolojik adı ve bilimsel adı. Aynı bitki için farklı yerlerde farklı isimlerin kullanılması hatalara sebebiyet verebilir. Örneğin, Ginseng için ginseng, ren-shen, radix ginseng, Panax ginseng gibi değişik isimler kullanılmaktadır. Bu hataların önüne geçmek için bilimsel adlar temel alınmalıdır. 

Tedavide kullanılacak bitkiler; mikroorganizmalar, pestisitler, ağır metallerle; işlenmiş bitkisel ürünler ise bunlara ilaveten çeşitli toksinler, yabancı toksik bitkiler, sentetik droglar ile bulaşmış halde bulunabilir. Bu konuda kalite kontrol eksikliği çok yaygındır. Bitkinin toplanma şekli, hasat zamanı, hasat sonrası taşınma ve depolanma koşulları, işlenme yöntemleri konularında standardizasyon olmaması bitkinin içerdiği etken madde konsantrasyonlarında kalitatif-kantitatif farklılıklara neden olabilir, bu da doz ayarlanmasını güçleştirmektedir. 

Halk arasında özellikle kansere karşı iyi geldiği belirtilen bitkilerle zayıflatıcı olduğu iddia edilen bitkisel karışım çayları revaçtadır. Anti-kanser etkinlik sitotoksik özelliğe sahip olmak demektir, nitekim kanser tedavisi amacıyla kullanılan bitkiler tüm hücreler için öldürücü olabilir. Bu nedenle sadece ‘seçici zehir’ unsurları içeren bitkiler kanser tedavisinde kullanılmalıdır. Kanser araştırma ve ilaç geliştirme kuruluşlarında binlerce bitkisel kökenli etken madde incelenmiş, bunlardan ancak çok az bir kısmının ilaç haline getirilmesi uygun bulunmuştur. Halen kullanımda olan anti-kanser ilaçlarından vinblastin, vinkristin, paklitaksel gibi pek azı bitkisel kaynaklıdır. Kansere karşı mücadelede büyük ümitler bağlanılan bitkiler alemine bakıldığında tütün bitkisinin kansere yol açması çelişkili bir durum oluşturmaktadır. 

Bir bitkide çok çeşitli bileşenler olup, henüz tanımlanmamış başka bir bileşeni istenmeyen durumlara neden olabilir. Bazı zayıflama çaylarında adları açıklanan bitkilerin yanı sıra bildirilmeyen büyük miktarlarda diüretiklere, laksatiflere rastlanmaktadır. Bu çaylardaki bazı bileşenlerin tansiyon yükseltici ya da Na, K, plazma renin ve aldosteron düzeylerini düşürücü etkileri ölüme yol açabilir.

Vitamin desteği olarak satılan “doğal formül”lerde etikette belirtilmeyen uyarıcı etken maddelere rastlanmaktadır. Spor dünyasında efedrin etken maddesi içeren bitkileri “sağlıklı gıdalar”dan yararlanmak amacıyla tüketen bazı sporcuların doping kontrolü sonrası diskalifiye edildikleri bilinmektedir. 

Başka amaç yoksa bu yanılgılar normaldir, çünkü bu alanda satılan kitapların çoğu bilimsel bir anlayışla yazılmadığından doğru bilgilenme eksikliği bulunmaktadır. İnternette fitoterapi alanında, daha çok kanser tedavisi konusunda çeşitli web siteleri bulunmakta, ancak bunlar yeterli kanıt göstermeden sadece olumlu özelliklerden bahsederek taraflı ya da eksik bilgilendirme yapmaktadırlar 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MERHABA ARKADAŞLAR YORUMLARINIZ BENİM İÇİN KIYMETLİDİR. YORUMLARINIZI BİZLERLE PAYLAŞMAYI UNUTMAYINIZ